Ahşap, betonarme ve çeliğe göre çok daha hafif bir malzemedir. 100 m2’lik betonarme karkas siteminin yaklaşık 75 ton, aynı ölçekli ahşap karkas sisteminin 2,5-4 ton ağırlıkta olduğu bilinmektedir. Böylece ahşap kullanıldığında temele binen yük 20 -30 kat daha az olmaktadır.
1cm ahşap, 16 cm betonun ısı izolasyonuna eşit koruma sağlar.
Ahşap kiriş sistemleriyle ev çatıları, fabrikalar, kapalı havuzlar, spor ve alışveriş merkezleriyle köprülerde 250 m ye kadar açıklıklar geçilebilmektedir.
Çelik çatı sistemleri yangında genleşme sonucu 15 dakikada çökmektedir. Isı genleşmesi 0(sıfır) olan ahşap ise yanarak taşıyıcı gücünü kaybedene kadar ortalama 1 saat ayakta kalmakta ve yangından kaçabilme imkânı vermektedir. Ahşap yapılara ülkemizde en çok yangın korkusu nedeniyle karşı çıkılmaktadır. Ancak şu unutulmamalıdır. Hiç bir zaman önce ahşap tutuşmaz önce perde, halı, duvardaki saten boya ya da eşyalarınız tutuşur; yani ahşap hiçbir zaman yangını tetikleyici bir rol üstlenmez. Yukarıda saydığımız eşyalar tutuşunca da betonarme ya da ahşap arasında bir fark yoktur.
Yeni geliştirilen yangına dayanıklı epriye ve boya kimyasallarıyla, ahşabın yanma süresi daha da geciktirilmektedir. Bunun yanında, taşıyıcı sistemlerde taşıyıcı kirişlerin en ve kalınlıklarındaki artışla sistem yangından daha az etkilenir duruma gelmektedir.
Karbonlaşma ve korozyon nedeniyle betonarmenin ömrü 60 yıl iken, ahşap yapılar 100-500 yıl dayanmaktadır. Günümüzde çokça yapılan beton yapıların 60 yıl sonraki bakım sorunları, binanın yıkılıp yeniden yapılmasını gerektirir. Ahşap yapılarda asla böyle bir durum söz konusu değildir. 300-500 yıllık yapıların hala ayakta olması ve kendine has hoş görüntüleri bu durumun kanıtı niteliğindedir.
Amerika’da konutların ortalama %90’ının, Kaliforniya’da ise %99 unun ahşap oluşturmaktadır. Buna karşın orman varlığının azalmadığı, aksine her yıl kesilen ağaç miktarının %23’ü kadar büyüdüğü, yani kesilen her 100 ağaca karşılık 123 ağaç yetiştiği bir gerçektir. Depremde bizi öldürenin sadece betonun ağırlığı olduğu, ahşap evlerde ölüm riskinin sıfıra yakın olduğu asla unutulmamalıdır. Japonya’da depremden zarar gören insanların kullanımı için yine ahşap prefabrik yapılar sunulmakta olup hammaddesi plastik olan bir malzemeyle ahşabın kıyaslaması bile yapılamaz.
Ahşabın bakım masraflarının çeliğe göre çok daha az olduğu ve kimyasal etkilenmesinin olmadığı; bu nedenle özellikle kapalı yüzme havuzları, çatı makasları ve kaplamaları çoğunlukla ahşaptan yapılmaktadır. Yurtdışında Almanya gibi ülkelerde hayvan çiftliklerinin kapalı alanları tamamen ahşapla çözülmektedir.
Almanya’da tüm yapıların %23’ünü, Fransa’da %17’sini, Türkiye’de ise %95’ini beton beton yapılar oluşturmakta olup bu durum tarihteki gelişimimizle tamamen terstir.
Ahşap karkas yapıların Richter ölçeğine göre 7,5 ve üzeri olağanüstü depremlere karşı mukavim olduğu ortaya konulmuştur. En son geliştirilen teknolojilerle üretilen ahşap yapıların, eşdeğer betonarme ve kâgir yapılardan 10 kat daha hafif olduğu; dolayısıyla deprem anında ahşap yapıların yıkılma olasılığının 10 kat düşük olduğu bilimsel olarak ispatlanmış bir gerçektir. Ülkemiz topraklarının %92’sinin deprem riski taşıdığı ve nüfusumuzun %98’inin yani en az 59 milyon kişinin bu tehlike ile her an yüzleşebileceği bilinmektedir. Memleketimizde en son olan İzmit depreminde itfaiye binalarının çatılarının çökmesi sonucu itfaiye araçlarının kullanılamaz duruma düştüğü ve deprem için hiçbir katkıda bulunamadığı bir gerçektir. Ancak ahşap kirişlerle yapılan bir yapıda böyle bir risk olmadığı gibi olsa dahi bunun vereceği zarar betonla kıyas edilemeyecek ölçüde olacaktır.
Ahşap yapıların en önemli avantajlarından biri de inşaatının çok hızlı tamamlanmasıdır. Betonarme yapılar ancak nihai yerlerinde hazırlanıp inşa edilirken, ahşap yapılarda; planlanan üretim anlayışında, yapı elemanları fabrikada de monte olarak hazırlanmakta ve yerinde çok hızlı monte edilmektedir. Fabrikada üretilmiş büyük ya da küçük ahşap yapılar tüm parçalarıyla birlikte konteynerlere konularak paketlenebilmektedir. Bu tip yapılar, temel işleri tamamlanmış yerlerde bir vinç veya büyüklüğe göre insan gücü yardımıyla, olabilecek en kısa sürede montaj olanağı sağlamaktadır.
Ahşap kiriş sistemleriyle ev çatıları, fabrikalar, kapalı havuzlar, spor ve alışveriş merkezleriyle köprülerde 250 m ye kadar açıklıklar geçilebilmektedir.
Çelik çatı sistemleri yangında genleşme sonucu 15 dakikada çökmektedir. Isı genleşmesi 0(sıfır) olan ahşap ise yanarak taşıyıcı gücünü kaybedene kadar ortalama 1 saat ayakta kalmakta ve yangından kaçabilme imkanı vermektedir. Ahşap yapılara ülkemizde en çok yangın korkusu nedeniyle karşı çıkılmaktadır. Ancak şu unutulmamalıdır. Hiç bir zaman önce ahşap tutuşmaz önce perde, halı, duvardaki saten boya ya da eşyalarınız tutuşur; yani ahşap hiçbir zaman yangını tetikleyici bir rol üstlenmez. Yukarıda saydığımız eşyalar tutuşunca da betonarme ya da ahşap arasında bir fark yoktur.
Yeni geliştirilen yangına dayanıklı emprenye ve boya kimyasallarıyla, ahşabın yanma süresi daha da geciktirilmektedir. Bunun yanında, taşıyıcı sistemlerde taşıyıcı kirişlerin en ve kalınlıklarındaki artışla sistem yangından daha az etkilenir duruma gelmektedir.
Karbonlaşma ve korozyon nedeniyle betonarmenin ömrü 60 yıl iken, ahşap yapılar 100-500 yıl dayanmaktadır. Günümüzde çokça yapılan beton yapıların 60 yıl sonraki bakım sorunları, binanın yıkılıp yeniden yapılmasını gerektirir. Ahşap yapılarda asla böyle bir durum söz konusu değildir. 300-500 yıllık yapıların hala ayakta olması ve kendine has hoş görüntüleri bu durumun kanıtı niteliğindedir.
Amerika’da konutların ortalama %90’ının, Kaliforniya’da ise %99 unun ahşap oluşturmaktadır. Buna karşın orman varlığının azalmadığı, aksine her yıl kesilen ağaç miktarının %23’ü kadar büyüdüğü, yani kesilen her 100 ağaca karşılık 123 ağaç yetiştiği bir gerçektir.Depremde bizi öldürenin sadece betonun ağırlığı olduğu, ahşap evlerde ölüm riskinin sıfıra yakın olduğu asla unutulmamalıdır. Japonya’da depremden zarar gören insanların kullanımı için yine ahşap prefabrik yapılar sunulmakta olup hammaddesi plastik olan bir malzemeyle ahşabın kıyaslaması bile yapılamaz.
Ahşabın bakım masraflarının çeliğe göre çok daha az olduğu ve kimyasal etkilenmesinin olmadığı; bu nedenle özellikle kapalı yüzme havuzları, çatı makasları ve kaplamaları çoğunlukla ahşaptan yapılmaktadır. Yurtdışında Almanya gibi ülkelerde hayvan çiftliklerinin kapalı alanları tamamen ahşapla çözülmektedir.
Almanya’da tüm yapıların %23’ünü, Fransa’da %17’sini, Türkiye’de ise %95’ini beton beton yapılar oluşturmakta olup bu durum tarihteki gelişimimizle tamamen terstir.
Ahşap karkas yapıların Richter ölçeğine göre 7,5 ve üzeri olağanüstü depremlere karşı mukavim olduğu ortaya konulmuştur. En son geliştirilen teknolojilerle üretilen ahşap yapıların, eşdeğer betonarme ve kagir yapılardan 10 kat daha hafif olduğu; dolayısıyla deprem anında ahşap yapıların yıkılma olasılığının 10 kat düşük olduğu bilimsel olarak ispatlanmış bir gerçektir.Ülkemiz topraklarının %92’sinin deprem riski taşıdığı ve nüfusumuzun %98’inin yani en az 59 milyon kişinin bu tehlike ile her an yüzleşebileceği bilinmektedir. Memleketimizde en son olan İzmit depreminde itfaiye binalarının çatılarının çökmesi sonucu itfaiye araçlarının kullanılamaz duruma düştüğü ve deprem için hiçbir katkıda bulunamadığı bir gerçektir. Ancak ahşap kirişlerle yapılan bir yapıda böyle bir risk olmadığı gibi olsa dahi bunun vereceği zarar betonla kıyas edilemeyecek ölçüde olacaktır.
Ahşap yapıların en önemli avantajlarından biri de inşaatının çok hızlı tamamlanmasıdır. Betonarme yapılar ancak nihai yerlerinde hazırlanıp inşa edilirken, ahşap yapılarda; planlanan üretim anlayışında, yapı elemanları fabrikada demonte olarak hazırlanmakta ve yerinde çok hızlı monte edilmektedir. Fabrikada üretilmiş büyük ya da küçük ahşap yapılar tüm parçalarıyla birlikte konteynırlara konularak paketlenebilmektedir. Bu tip yapılar, temel işleri tamamlanmış yerlerde bir vinç veya büyüklüğe göre insan gücü yardımıyla, olabilecek en kısa sürede montaj olanağı sağlamaktadır.
AHŞAP TASARIM VE UYGULAMA
Çalışmalarımızdan Bazı Örnekler